Hakkımda

Merhaba, ben Dilâra, sadece Dilâra. İnsanın sadece kendisi olabilmesinin, kendisini görüp duyabilmesinin ne kutlu, ne latîf bir meziyet olduğunu öğrendiğim yerlerden geldim. Suları yakıp, ateşe su verip geldim.

Bir pencere yeter bana” dedim yıllardır. Bir tek pencere. Şimdi o biricik pencereyi sizin için açıyorum dışarı doğru. Gördüğüm, işittiğim ne varsa anlatmaya geldim. Korkmayın size manavdan aldığım yeşil elmaları, son diktiğim sardunyaları, yarım kalan kitaplarımı anlatacak değilim. İçimde biriken sesleri dört başlıkta topladım; acele etmeyin, hepsini açıp bakacağız. Kimdir, necidir, diye merak ederseniz; Türk Dili Edebiyatı ve Kur’an-ı Kerim öğretmeniyim. Daima ama daima öğrenmeye talibim. Çünkü yaşam, üveyiklerden serçelere, gelinciklerden dağ tepelerine değin birer öğretmendir; dinlersek, görürsek, öğretir durur:

''bir pencere, bakmaya
bir pencere, duymaya
bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi''