32 Yaşında 2 Haftada Kur’an Okumayı Öğrenene Sordum: Çok Zor muydu?

32 Yaşında 2 Haftada Kur’an Okumayı Öğrenene Sordum: Çok Zor muydu?

Merhabalar, öncelikle kaç yaşındasın?

-32.

Elhamdülillah bugün Kur’an okumaya başladın hâlâ inanamasan da. Şimdi bir sorum olacak. Kur’an’a derin bir saygı ve ilgi duymana, anlamına yönelik öğrenmeye, okumaya çalışmana rağmen Arapçası’nı öğrenmekten neden geri durmuştın? Bu yaşa kadar neden öğrenmemiştin?

-Çok önyargılıydım. Okuyamam, yapamam, öğrenemem diye çok emindim. Bunun sebebi de muhtemelen küçükken yaptığımız okumalar, yazın cüzü bitirip kışın bırakmalar, camiiye gidip sonra son bulması. Kur’an’a geçip araya okul girince unutulması.

Sürekli başa sarması harfleri öğrensem de bunu okumak pek de mümkün olmayacak, inancını mı oluşturdu?

-Evet. Yapabileceğime de inancım yoktu. Küçükken sadece geçmekten ibaret olduğunu da düşünmüş olabilirim. Bir de okul başlayınca irtibatımızın kesilmesi çok etkiliyordu.

Kur’an’ı Kerim’i okuyamadığını ilk söylediğinde bilmiyorum bir yıl mı oldu iki mi?

-Bir yıl oldu.

Öğrendiğimde çok üzüldüm ve şaşırdım. Çünkü ben de Kur’an’ı 19 yaşımdan sonra aslında okumaya başladım tam olarak. Yazın öğrenip kışın terk ettiğim bir şeydi. Ve açıkçası çok da muhabbet duyduğum, istediğim bir alan değildi. Allah affetsin ki sıkıcı geliyordu. Sonra, okuyup lezzet almaya başladıktan sonra ilk kez 21 yaşımda Kur’an’ı özledim hayız döneminde okuyamayınca. Çok şaşırıp mutlu olmuştum. Kur’an’ı özlemek ilk kez tattığım bir histi. Çok lezzetli gelmişti. Sanıyorum o günden sonra öğretmek istedim. ”Allah’ım bu aslında çok güzelmiş, bana öğretmek nasip et” diye. Okumasını da anlamını da. Herhalde içten bir duaydı, Allah benden bir Kur’an öğretmeni yaptı :). Okuyamadığını öğrenince neden çok üzüldüm. Çok lezzetli bir şey yiyorsun ama yanındaki tadına bakamıyor. Hani dinlemek de güzel ama okumak, tat almak bambaşka.

O günden sonra aklımdaydı. Ne zaman ne zaman ne zaman. Böyle işler için de insan sanki kutsal zamanlar bekliyor. Hususi özel bir vakit. İş güç var, odaklanabilecek miyim kaygısı da sana engel miydi?

-Hayır benimki tamamen önyargıydı. Öğrenemem, yapamam, diye. Yada çook uzun sürer öğrenmem!

Ne kadar sürdü Kur’an’a geçmemiz?

-İki hafta!

Evet iki haftada sadece online irtibatla haftada 2-3 belki 4 ders ile tamamladık. Bugün Kur’an okudun!

-Evet ve okudukça ben de zevk almaya başladım birleştirdikçe

Okudukça daha büyük bir tat alacaksın ki dünyadaki başka hiçbir şeye benzemiyor olacak. Gerçekten bazen sadece iç sıkıntıma su serpsin diye açarım. Dinlemek de güzel ama okumak başka.

-Bunu daha deneyimlemedim ama çok istiyorum deneyimlemeyi. Bilmiyorum henüz nasıl bir şey olduğunu.

Bunu tadacağın için çok mutluyum.

– Ben de çok mutluyum.

Diyebiliriz ki yaş, zaman kısıtlaması, geçmişteki kötü deneyimler, önyargımız öğrenmeye mâni değil. Hatta o kadar kolay oldu ki sen bir türlü inanamadın olduğuna!

-Hâlâ inanamıyorum ki! Bana çok kolay geldi sonrasında. Tabii heceliyorum, acemiyim, yeni yeni birleştiriyorum.

Çok doğal, önce fişleri okumak gibi ilkokuldaki.

-Ama sonrası çok kolay geldi.

Bu işin kolay yolu şu; önce niyet etmek, Allah’ın yardımını istemek. Bundan sonra da hocanın verdiği direktifleri dinlemek, uygulamak. Bugün artık çok kolay, birçok yardımcı video var. Derslerin hemen ardından bunları gönderdim, sen çalışıp geldin, üzerine düzeltmeler yaptık. Böylece ilerledin.

Kendim de sonradan öğrenip çok da kolay sıkılan biri olduğum için çok sıkmadan, uzatmadan, temel şeylerin üzerinde durarak ilerlemeyi tercih ediyorum. Kasmadan ama doğru şekilde her yeri tek tek okutmadan da öğretmek mümkün.

-Bunun etkisi çok büyüktü gerçekten.

Sayfalardaki bütün alıştırmaları tek tek yapmadık ama sonuca geldiğimizde tek başına Kur’an okuyabilir hâle geldin.

-Evet, okuyabildim.

Niyetim şu oluyor öğretirken: Mahreçleri eksiksiz ve doğru vermek. Çıkış noktaları önemli. Uzatmalar önemli. Telaffuzu doğru oturttuktan sonra bana göre geri kalan Kur’an’ı Kerimi okudukça, içinde öğretilebilecek şeyler. Tutup da talebeye 3 ders peltek sesi veya boğazdan bir harfi çıkartmaya çalışmak, inancını kırıyor, yavaşlatıyor. Elbette doğru okumak zorunda ama zaten hep aynı harfler olduğu için ister istemez tekrar ede ede sona doğru gelirken doğru kıvama erişmiş olunuyor. 3-4 ders çıkaramadığın ses için çalışsaydım, 3-4 ders birden ilerleyemezdik. Oysa bugün zaten en başta çıkaramadığın sesleri çıkarabiliyorsun.

-Evet, böyle oldu.

İllâ bunu şimdi çıkaralım dediğimiz zaman iş uzuyor. Bıkkınlık olabiliyor.

-Kesinlikle doğru.

Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; ilkesini benimseyerek öğretmeye gayret ediyoruz elhamdülillah neticesi güzel oluyor. Fakat sen de çok gayretliydin gerçekten. Çok iyi bir talebeydin.

-Az önce dedin ya iyi niyet etmek gerekiyor diye, benim niyetimi sen ettin bence! Benim hiç aklımda yoktu ki.

Senin niyetini ben ettim evet şimdi ödevin ölmeden önce mutlaka en az birine öğretmek. Kolaylaştırarak, açarak. Aslında ben hiçbir şey yapmadım. Sen çalışarak geldin, sadece yol gösterdim, sorumlu tuttum. Yönlendirdim. İnsanın öğrenirken sorumlu hissetmeye ihtiyacı oluyor. Aynı bu şekilde sen de birine öğreteceksin inşallah.

-İnşallah. Ben en çok çocuğuma öğretmek isterim ama!

Oooo! Onu saymıyorum! Çocuğundan başkası da olsun 🙂

-Tamam tamam! Ama bu hep aklımdaydı, çocuğum olunca sorunca nasıl cevap vereceğim..?

Güzel bir dert. Ama sana bir sır vereyim mi?

-Ver?

Kur’an hocalarının, çok iyi bilenlerin çocukları genellikle anne babalarından öğrenmezler 🙂 Anna babadan çok öğrenilmiyor çoğunlukla. İllâ dışarıdan bir el gerekiyor. Yine de elbette senin bilmen zorlanınca yardım edebilmen harika olacak nasip olursa. Bazen talebeme ödev veriyorum çalışması için ama annem babam bilmiyor, dediği zaman çok üzülüyorum.

-Evet, bunu yaşamaktan korkuyordum.

En müflis kişi sûre ezberleyip unutan, Kur’an öğrenip okumaya okumaya unutan kimsedir. Terk edendir. Allah böyle olmayı nasip etmesin. Kur’an ile yaşamayı, ondan zevk almayı, onunla yön bulmayı sana da bize de nasip etsin.

Artık yol açıldı! 

-Amin, Allah razı olsun.

Senden de Allah razı olsun.

9 ağustos 2022

 

Share:FacebookX
Join the discussion

2 comments
  • Rabbim bir ömür Kur’an ile haşır neşir olmayı nasip etsin? Ben de birkaç sene öncesine kadar sadece yazları Kur’an okurdum. Sanki hep yazın okunur, kışın okunmaz diye bir şey vardı zihnimde. Evde de o zamanlar düzenli Kur’an okuyan kimse yoktu. Haliyle bende de böyle bir alışkanlık oluşmadı ta ki Annem Kur’an öğrenene kadar. Okullarda açılan büyükler için Kur’an kursu vardı bir sene. Annem oraya yazıldı. Sonra öğrendi ve evde Kur’an okunmaya başlandı. Ben o zaman anladım ki yazın da kışın da Kur’an okunabiliyormuş?