bi şeyi yapmayı bırakıp sonra yapınca sürekli yapma hastalığını nasıl çözücez? evet aynı hafta ikinci yemek tarifimi girelim vetereye. ne yapayım evde olunca, MİSLER GİBİ. neyse siz tarifleri aralıklı alıyor gibi yapın olur mu? yahu neler neler olmamışken olmuş gibi, olmuşken olmamış gibi oluyor ya.. neler neler oluyor. olmaz derken biz sımsıkı hani, bir oluyor hepimiz kalıyoruz hayret içinde. bütün ezberlerimiz bozuluyor tek bir hamleyle. sonra olur olur derken bir bakıyoruz olmamış.. kafaları iyice yaktıysak yeni bir fırın tarifine geçebiliriiiiz. bu da böyle bi mahalle, hoşgeldiniz!
esasen bu tarif ”dolapta ne varsa o” tarifi. yani biber- patates- kabakla da yapabiliriz, patlıcan havuç da ekleyebiliriz. aman canım kim ne karışır. hani bi malzeme yok diye geri çıkmayın mutfaktan. olana şükür. evet ben var kabul edip sebzelerimi sayayım. malesef, var gibi yapmak içimizde bir bağımlılık. mesela orada aslında insan yok ama var gibi yapıyoruz. şşşş.
tarifimiz 2 kişiliktir ertesi güne kalması da muhtmeldir he ama siz bol kepçe yiyorsunuzdur bilemem. annem diyor ki ”senle yemek yenmez” 3 lokmada doyuyorum prenses miyim neyim. boya badana yapan, çivileri çakan ve kötülerin düşmanı, pembeyle moru hiççç sevmeyen bi prenses. nasıl gevezelik ettim, tamam artık toparlanıyorum.
1 patlıcan – 1 kabak – 1 patates- 1 havuç- üj bej tane biber-
sebzeleri küp küp doğruyoruz, kabukları soyun tabii onu da ben mi diyeyim. küplerimiz kesme şekerden büyük ama patates yemeği küpleri kadar büyük olmasın. anladınız. evet hepsini fırın tepsisine yayalım, sıvı yağ gezdirelim ve tuz ve karabiber azıcık (biberleriniz acıysa eklemeyin) ve SARIMSAK TOZU 1 çay kaşığı kadar 1,5 da olur. bakın bunu koymazsanız hiçbir cacık olmaz haber vereyim de sonra laf etmeyin. evet hepsini güzzzzelce karıştıralım amaaaa sebzeleri hani yıkadık, soyduk doğradık ya güzelce bi süzülsün kurusun öyle tepsiye alalım. ÖNEMLİ!!!! evet artık pişmeye bırakabiliriz 180-200 derecede 40 dakika kadar güzelce kızarsınlar arada bir karıştırın ama habire değil. onlar pişerken sosuna geçelim:
akıllara zarar sos
2-3 iri domates- 3-4 diş iri sarımsak- 1 tatlı kaşığı nane- 1 tatlı kaşığı şeker- 1 çay kaşığı tuz (isterseniz karabiber)
domateslerin MUTLAKA kabuklarını soyup küp küp doğrayalım iri de olur fark etmez zaten eriyecek. sarımsakların da kabuğunu soyup ince ince kıyalım ve hooop domateslerin yanına yollayalım. tuz, nane, şeker de eklendiysee fokurdamaya başlayınca HEMEN kapakla kapatıp ocağın altını en kısığa getirelim. suyunu iyice salacak, salsın korkmayın bu iyi bir şey. arada bir karıştırıp domatesleri ezin. domatesten domatese değişir sosumuz kurumayacak ama çorba da olmayacak, sulu bir sos elde edeceğiz sanırım 10 dakika sürer, vakte hiç bakmadım. YANİ O KADAR BASİT BİR TARİFİ O KADAR UZUN ANLATTIM Kİ ALLAH BENİ AFFETSİN!
sonuç
geniş ve cam bir kaba (çünkü öyle seviyorum) önce pişen sebzeleri alalım sonra sosumuzu döküp kaşık yardımıyla sebzeleri parçalamadan usul usul karıştıralım. HAZIIIIIR! çok iddialıyım, aşık olacaksınız.
*sebzeler fırından çıkınca en az 5 dakka nefes alsın, sosla öyle buluşsun*
çünkü buluşan güzellikler de olsa.. doğru zaman çok mühimdir pencere sakinleri.. afiyet bal olsun, doğru zamanda doğru insanlarla doğru yollarda olmanız duasıyla..
