Öncelikle bilmesiniz ki Dilâra ‘tavuklu şehriye pilavı’ dediyse bu asla sadece tavuklu şehriye pilavı değildir…. Bir de kapaktaki görsel hikayedir. Uygun fotoğraf bulamadım. Gerçekleri yansıtmayan bir kapak seçmek zorunda kaldığım için üzgünüm. Esas görüntüyü şuraya bırakıyorum hemen:
Sanırım 5-6 senedir pirinç pilavıyla aramız soğuk. Ne kadar güzel olursa olsun hamur hissi veriyor, sorun onda değil benim midemde. Bulgur çok daha iyi geliyor ne hikmetse, bir de şehriye pilavını pek seviyorum. Tabii öyle dümdüz hâllerini her zaman yer miyim, yemem. Farklı yollarla, çeşitli malzemelerle değişik tatlar yakalamayı seviyoruz. Tavuk zaten canım benim bi baklavaya yakışmıyordur. Pilavlarımızın incisi. Ancak göğüs kısmı bana pek kuru geliyor. Bu yüzden tavuk pirzolayı kasapta deri ve kemiğinden temizletiyorum, öyle alıyorum. Pilavlarda tavuğun bu kısmını kemiksiz ve derisiz şekilde kullanıyorum. Göğüs kullanmak tabii size yasak değil ama dediğimi denerseniz lezzeti çok çok katladığınızı göreceksiniz.
Bengi Kurtcebe’nin damak tadı, tarifleri tam benlik. Canım bir akşam tavuklu, nemli bir pilav istedi, şehriyeyle ama. Bengi Hanımın tarifi var mı, diye baktım, varmış! O videoyu aşağı bırakacağım ayrıca. Ben yine tahmin edeceğiniz üzere tarifle azıcık oynadım 😀 Hem biraz gevezelik edeyim diye -çünkü tarif yazarken konuşmayı çok seviyorum- hem de ilavelerle anlatayım diye yazıyorum.
- Şimdii 2 parça geniş tavuk pirzola kemiği derisi alınmış olacak. İyice kızmış geniş yağsız tavaya bırakıyoruz onları, üzerlerine tuz, karabiber. Beş dakka önlü arkalı çeviriyoruz, hamlık gidene dek. Delicesine pişirmeye çalışmayın yolu daha uzun. Yedi dakika da olabilir her şeyi santim santim ölçmeyin.
- Tavukları tavadan almadan bir kenara itiyoruz. İri iri doğranmış bir baş soğan ve havuç (havuçlar az daha minik hatta uzunlamasına doğramak daha şık oluyor) , 3-4 diş sarımsak, 2su bardağı şehriye aynı anda bırakıp kavuruyoruz.
- Tavuklar kenarda bekliyor, az daha yağ ekleyelim, şehriyeyle soğan sarımsak kavrulsun aman yanmasın!
- Kuş üzümü 1 avuç 1 çay kaşığı silme karabiber ve tuz. Bir de 2 tane küp şeker. (yoksa n’apacağız? çözüm üreteceğiz. hemen panik olmaya hazırsınız. bir tatlı kaşığı silme şeker de olur ama hepten de abartmayın.)
- Kavurma işini tamamladıık en fazla 10 dakika sürecek. Arada bir üst üste kalan tavukları da çevirelim. Onlar ağır ağır pişmeye devam ediyor.
- Şimdi tavuklar ve şehriyeler birbirine karışsın o bütün hâlleriyle. 3-4 bardak sıcak su ekleyelim, karıştıralım, suyun tadına bakalım. Damak tadınıza göre bu esnada tuzu ayarlayın. Sonra bana kızmayın.
- Tavanın kapağını kapatalım. Orta kısık ateşte pişecek, çok kısık değil, hafif harlı bir ateş. Arada bir açıp karıştıralım. Suyu çekmeye yakınken ama tam olarak çekmemişken maşa ile tavukları içinden alıp tahtanın üzerinde iri iri doğrayalım. (en alta link bırakacağım orada anlayacaksınız) Geri tavaya ekleyelim, son bir karıştırmaaa ve kapanış!
- AMAN YARABBİ! NE LEZZET NE LETAFET NE GÜZELLİK VE DOLULUK! Sevdiğim herkese yapmak istediğim yemeklerden biri daha sıraya giriyor böylece. Siz de yapın yiyin, sevdiklerinize de yedirin.
Yakınsak beni çağırın, yaparım. Yerseniz, gülümserseniz pek sevinirim, içime salıncak kurulmuş gibi olur. İnsanların doymasına vesile olmak beni sıcacık ediyor. Karnını, kalbini, aklını.. Ekmek yapayım, pilav yapayım, denklemleri anlatayım, hangi ‘ki’ ayrı yazılır, onu da anlatayım, nerede durmak lâzım, nerede gitmek şarttır, onları da. Gezegenleri de konuşalım, yıldızları. Ben hep bir ışık yakayım, ateş yakayım ama en çok su olayım. Daima bir yol bulunacağını öğreteyim yürürken. Dinlenmek için durursak ya yeni bir çorba ya alengirli bir pilav yaparım. Şaşırarak yerseniz gülmeye başlarım. Acayip hoşuma gider. Hobilerim arasında güzel hayretler bırakmak var.
Yer doyarız, konuşur doyarız, susar doyarız. Yorgunsanız, hiç soru sormam. Olur mu?