Zeynep ve Eymen Dilâra Öğretmenlerine Sordu

Zeynep ve Eymen Dilâra Öğretmenlerine Sordu

Öğrencilerim Zeynep  (10)  ve Eymen  (10) hem kendilerinin hem de arkadaşlarının sorularını derleyip benimle bir röportaj gerçekleştirdiler. Cevaplarken pek keyif aldım. İkisinin de gözlerinden öper emekleri için ayrı ayrı teşekkür ederim. Umarım okurken sizler de keyif alırsınız! 

Zeynep: Bugün Dilâra Hoca’yla ilgili merak ettiğimiz soruları soracağız. İsterseniz başlayalım?

Eymen: Ne zaman doğdunuz?

-30 Ağustos 1994 yılında doğdum.

Zeynep: Şimdi ikinci sorumuza geçelim. Hoca olmayı ne zaman düşündünüz?

-Galiba.. lisedeyken. Öğretmen olmaya o zaman karar verdim. Ama Kur’an öğretmeni olmaya 21 yaşından sonra.

Eymen: Küçükken ne olmak istiyordunuz?

-Küçükken avukat olmak istiyordum.

Zeynep: Hiç Hacca gittiniz mi?

-Hayır ama gitmeyi çok istiyorum.

Eymen: Neden Sakarya’da yaşamak istediniz?

-Burada doğdum büyüdüm. Burayı çok seviyorum. Aslında eskiden o kadar da önemli değildi ama bir yıl uzak kalmam gerekti. Sonra burayı çok sevdiğimi fark ettim. Fakat iş için farklı şehirlerde de dönem dönem yaşamak isteyebilirim. Kalıcı değil… Yine geri dönmek isterim.

Zeynep: Önceden ne iş yapıyordunuz?

-Hımm. Çok farklı işlerde çalıştım, çok küçük yaşta başladım çalışmaya. Garsonluk, bulaşıkçılık, fotoğrafçılık, muhasebe, tezgahtarlık, esnaflık yaptım. Fabrikada çalıştım, çok fazla işte çalıştğım için unutuyorum neler vardı.

Eymen: Nasıl bu kadar sabırlı olabiliyorsunuz?

-Sabırlı olduğumu düşünmenize çok sevindim! Böyle mi düşünüyorsunuz gerçekten? Öyleyse çok sevindim. Kendimi çok çok sabırlı bulmuyorum.

Eymen: Başka hocaların büyük patlamaları olabiliyor ama sizin olmuyor.

-Şöyle, her an Allah bizi izliyor diye düşünmeye çalışıyorum. Allah’ın beni o şekilde görmesinden rahatsız oluyorum. Aslında her zaman sabırlı değilim ama o an kapıdan içeri Peygamberimiz girse aleyhisselatu vesselam, beni çok sert şekilde bağırırken görse utanırım. O yüzden kendimi kontrol etmeye çalışıyorum ama her zaman başarılı değilim.

Zeynep: Kur’an öğretmeni olduğunuz için mutlu musunuz?

-Elhamdülillah, mutluyum. Bu benim yapmayı düşündüğüm mesleklerden biri değildi. Ama çocuklara Kur’an’ı öğretmek, Allah’ı tanıtmak, namazı yerleştirmeye çalışmak; bunlar bana çok kıymetli geliyor. Şu an işimle mutluyum.

Eymen: En sevdiğiniz renk?

-Eskiden kırmızıydı ama artık yorucu geliyor. Kahve tonları diyebilirim sanırım.

Zeynep: Hangi düşünceyle Kur’an öğretmeni oldunuz?

-Kur’an’ı Kerim’i küçükken öğrenmiştim ama unutmuştum. 20 yaşından sonra yeniden düzgün bir şekilde öğrenip okumaya başladım. Okuyup sevdikten ve hayatıma aldıktan sonra da bunu insanlara öğretmeye karar verdim. Çünkü ben yıllarca çok sıkıcı olduğuna inanmıştım. Öyle olmadığını göstermek istedim. Belki benim gibi henüz sevmeyen, sıkılan birileri vardır, onlara öğretmek istedim. Sonra da böyle bir yol oldu.

Eymen: Geçmişiniz nasıl geçti? Çocukluğunuz gençliğiniz?

-Çocukluğum daa ilk gençlik çağlarım da epey yorucu ve karışık geçti. Herhalde hayatımın en sakin dönemindeyim. Çok şükür. Büyürken çok fazla şeyle uğraşmam gerekti. Şu anda daha sakin ve olağan bir hayatım var.

Zeynep: Peki hayatınızdaki en güzel an?

-Sanırım örtündüğüm sabah. Evden ilk çıktığım an. O sabah 7 mayıs sabahıydı hiç unutmuyorum, bahardı, hafif rüzgâr vardı. Yürürken kendimi çok doygun, özgür ve çok iyi hissetmiştim. Zaten hayatım da örtüyle beraber yeniden şekillendi, değişti.

Eymen: Nasıl bir gelecek dilersiniz kendinize?

-Nasıl bir gelecek dilerim biliyor musun? Binlerce çocuğa namazı öğretmişim, Kur’an’ı sevdirmişim, bir sürü talebe yetiştirmişim ve hepsi Allah’ı çok seviyor hepsi ahiret hayatında da dünya hayatında da iyi yerlere gelmiş.. böyle çocuklarım olsun istiyorum. Bir de onların istifade edeceği kitaplar yazmak. Başka alanlarda da yazmak istiyorum ama çocuklar içinde mutlaka yazdığım bir gelecek isterim. Allah nasip etsin bunları.

Zeynep: Adabilim Okulu’nda çalıştığınız için mutlu musunuz?

-Elhamdülillah, okulumuzu çok seviyorum ve burada çalıştığım için mutluyum.

Eymen: En sevdiğiniz hayvan?

-Kuşları ve atları çok seviyorum ama kedileri de son 5-6 yıldır pek seviyorum.

Zeynep: Hayatınızdaki en komik an?

-En komik mi bilmiyorum ama lisede 3 günde 1 uyuyabililiyordum. 3 gün uyumadıktan sonra secdede uyuyakalmış ezan sesiyle secdede uyanınca kör oldum sanmıştım. O an çok korkmuştum. Sonradan hâlime baya gülmüştüm.

Eymen: Ailenize ne kadar değer veriyorsunuz? Ne kadar seviyorsunuz?

-Ailemi çok seviyorum ama ailenin anne baba ve çocuktan oluştuğunu düşünmüyorum. Mesela Hz. İbrahim bizim esas atamız. O da babamız. Peygamberleri ailem olarak görüyorum. Onların bir aile ferdi olduğum için kendimi çok şerefli buluyorum ve bu ağırlıkta hareket etme sorumluluğu hissediyorum. Hz. İbrahim benim ailemden birisi, bu bağa lâyık bir kul olmak istiyorum. Mesela arkadaşlarım var kardeşim kabul ettiğim. Ailemi seviyorum. Aile, kendimizi ait hissettiğimiz, bize ev olan yerdir aslında. Huzur veren.. ve benim güzel bir ailem var.

Zeynep: Sınıftan gelen sorulara geçiyorum. ‘’Hayatımı nasıl adam gibi yaşayacam?!’’

-Bir insan Rabbini tanımadıkça iyi birisi olamaz. Neden? Çünkü insanlar kötülük yapabilir, ihanet edebilir, sinirlendirebilir. Eğer biz Allah’ın rızasını hedeflemezsek biz de kötülükle cevap vermek isteriz. Ama cennet hedefimiz varsa insanlar kötülük de yapsa iyi ve kuvvetli kalabiliriz. Allah’ı tanımak ve Allah ile buluşacağımız an için hazırlık yapmak. Ben de bazen kötü şeyler yapmak istiyorum ya da gençken daha çok yapmak istiyordum ama kendime sormaya çalışıyorum: Allah ile karşılaşınca bu yaptığım iş benimle olsun ister miyim? Ona göre yapayım mı yapmayayım mı? Ama mesela namazlarımı götürmek isterim yanımda, o zaman kılayım, değil mi?

Hayatı nasıl adam gibi yaşarız? Allah için Allah ile yaşayarak.

Zeynep: En sevdiğiniz sure?

-Bu çok zor bir soru, sanırım seçemem. Yusuf Suresini de çok seviyorum Fatiha harika İnşirah da Tahrim de.. Hepsi.

Eymen:Yurt dışında gitmek istediğiniz bir yer var mı?

-Haccı elbette çok istiyorum ama onun dışında Kuzey Işıkları! Norveç taraflarına gidebilirsem pek mutlu olurum. İngiltere sonra.

Eymen: Hocam, Kur’an okurken ne hissediyorsunuz? İçinizden ne geçiyor?

-Kur’an okurken kesinlikle Allah’ın benimle konuştuğundan emin olarak okuyorum. Eğer bir derdim varsa derdime şifâ bulurum, öfkelenmişsem sakinleşirim, mutluysam daha mutlu olurum. Kur’an Allah’ın benimle konuşmasıdır. Orada cevapları bulurum.

Zeynep: Boş vakitlerinizde neler yaparsınız?

-Yürürüm. Yürümeyi çok severim, her yere yürüyerek giderim. Yazı yazıyorum sitem için, bazen de dergilere. Dinlediğim ve anlattığım dersler var. Yeni yemekler üretirim. Evde uzun bir günse marmelat, reçel, komposto yaparım. Buzluğa bir şeyler hazırlar koyarım.

Eymen: Bir ara bize de yedirin Hocam!

-Olur, tabii. Bir de insanları ziyaret etmeyi severim. Ama en çok mezarlıkları. Sık sık kabirlere giderim. Hastanelere giderim zaman zaman. Tanımadığım insanları ziyaret etmeyi de severim. Daha da vakit varsaa uyuyorum.

Eymen: En sevdiğiniz müzik türü?

-Oooo çok karışık biliyor musun? Hemen her tür dinliyorum hâlime göre.

Eymen: En sevdiğiniz şarkı peki?

Zeynep: Gülpembe mi Hocam? Bize söylerdiniz.

-Onu da çok severim evet babanem aklıma gelir söylerken. Ama bir düşüneyim. Firuze olabilir sanırım. Yine de tek bir tane seçmek benim için güç.

Zeynep: Yazın neler yaparsınız?

-Yazın.. Tahinli dondurma yerim! Bir gün beraber de yeriz inşallah. Geçen yaz seyahat ettim elhamdülillah nasip oldu. Genellikle mahallemdeki çocuklarla dersler yapıyorum. Online derslerim ziyaretlerim oluyor pek boş vaktim olmuyor.

Eymen: Şu anki hayatınızdan memnun musunuz?

-Elhamdülillah memnunum. Çok şükür güzel bir hayatım var. Rabbimden daha da güzellerini temenni ederiz.

Zeynep: Kaç yıldır öğretmenlik yapıyorsunuz?

-Beş olacak.

Zeynep: Biraz yorgun olmalısınız. Öğrenciler genelde yorar.

-Evet yoruyorlar ama öğrencilerimi çok seviyorum memnunum.

Eymen: İlk ezberlediğiniz dua?

-İlk ezberlediğim duayı rahmetli babanem öğretmişti 5-6 yaşındaydım. ‘’Yattım sağıma döndüm soluma melekler şahit olsun dinime imanıma. Yattım Allah kaldır beni nur içine daldır beni gece gündüz ah ederim iman ile gönder beni.’’

Zeynep: Hangi surelerin anlamlarını biliyorsunuz?

-Okuduğumuz kısa sureleri biliyorum, uzun surelerde de çok uzun zamandır haşır neşir olduğum için pek çok sureyi okurken anlayabiliyorum çok şükür.

Zeynep: Çok zengin olsaydınız ne yapardınız?

-Bir araba alırdım öncelikle! Çok istiyorum. Eğer çok çok çok zengin olsaydım sevdiklerime birer ev alırdım. Bir okulum olsun isterdim. Aaaa! Durun durun aslında bir merkez açmak isterdim. Bir bölümünde pastalar tatlılar bir bölümünde çorbacı.

Eymen: Avm gibi mi?

-Hayır hayır! Bahçe içinde tek katlı ama çok geniş bir yapı düşünün yüksek değil fakat geniş. Dış cephesi sadece camlardan ibaret.

Zeynep: Fakirlere yardım etmek için mi?

-Bir dur kazanalım. Burada hem kafeterya bölümü hem çorbacı hem de ders çalışacak bir bölüm ve kütüphane olacak ama aralarında mesafe de olacak sesler karışmayacak. Çeşit çeşit çorbalar, hafif güzel tatlılar, çay kahve, çalışacak alanlar, muhabbet edecek alanlar.

Eymen: Tek başına dünya yani?

-Aynen öyle. Bir bölümde de çiçekçi olacak bir de hediye paketleri olan ufak bir bölüm. En büyük alan ise kütüphane için ayrılacak. Geliri de ihtiyaç sahiplerine düzenli teslim edilecek. Çok zenginim yapabiliyorum hepsini öyle düşünün. Bunu yapmak isterdim.

Eymen: Peki araba demiştiniz ya baktığınız bir model var mı? Bugün alacak olsanız ne alırsınız?

-Eski arabaları çok seviyorum ama uğraşması zor. Bugün alacak olsam sıkılmayacak biriyle uzun uzun bakmam gerekir hemen seçemem gibi.

Eymen: Hangi üniversitede okudunuz?

-Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudum.

Zeynep: Cennete giderseniz ne istersiniz?

-Allah-u Teala’yı görmek isterim. Peygamberleri.. Ama en büyük hayalim kocaman bir halka.. Tanışmak istediğim bütün peygamberler alimler orada. Ben de gidiyorum oturuyorum. Birinci ağızdan dinliyorum onları, sorular soruyorum, dinliyorum. Tanışmak ve saatlerce dinlemek istediğim çok insan var. Bir de tarihteki olayları, mesela ilk vahyi savaşları kocaman bir ekrandan seyretmek istiyorum.

Zeynep: Kaç yaşınızda namaza başladınız?

-Kıldığımı hep hatırlıyorum ama lisede tamamen oturdu diye hatırlıyorum 15-16 yalan olmasın. Namaz uzun süredir hayatımda çok şükür. O olmasaydı örtünmezdim ve nice kötü işten bu kadar kolay uzak kalamazdım.

Zeynep: Öğretmen olmasaydınız ne olurdunuz?

-Kesinlikle psikolog olurdum ki istiyorum. Kim bilir bir gün o da olur.

Eymen: Bağış yapmak istediğiniz özel bir yer var mı?

-Pek çok yer var, kimsesiz çocuklar, zorda darda olanlar ama en çok çadır kentlerde yaşayanlar için daha çok şey yapabilmek isterdim. Biz evimizde bile üşüyoruz orada soğuktan donarak ölen çocuklar var. Keşke hepsini sıcak evlere yerleştirebilsek.

Zeynep: En sevdiğiniz gezegen nedir?

-Nedense Jüpiter! Küçüklüğümden beri severim.

Zeynep: İkinci bir adınız olsa ne isterdiniz?

-İkinci bir adım zaten var. Göbek adım Tuğçe. Ben adımın Dilâra olduğunu 6 yaşımdayken anaokulunda öğrendim o zamana kadar sadece Tuğçe demişlerdi. Zor oldu alışmak hayli ama adımı artık seviyorum.

Eymen: Çocuğunuz olursa ismi ne olsun istersiniz?

-Erkek olursa İbrahim. Kız olursa Gülce olabilir, Gül Ayşe olabilir.

Zeynep: Misafir geleceği zaman nasıl hazırlıklar yaparsınız?

-Önce evi güzelce temizlerim zaten sık yaparım bu işi. Masaya güzel bir örtü seçerim, bahçede varsa çiçekler toplarım. Masaya önce onu bırakırım, mum da koyarım. Sonra eve güzel kokular sıkarım. Sofra kurmayı, güzel yiyecekler hazırlamayı pek severim ama mutfakta saatler geçirmem. Sonra da kendim hazırlanırım hususi.

Zeynep: Nasıl böyle iyi, güzel ve günahsız biri olabiliyorsunuz?

-Ah ahh! Günahsız biri değilim tabii ki! Hepimizin günahları var, Allah affetsin. Beni böyle görmeniz çok mutlu etti, elhamdülillah. İyi biri olmaya çalışıyorum. Çünkü bana göre insanı iyilik, sevmek ve güzellik mutlu eder. İyileştirir.

Eymen: En sevdiğiniz yiyecek ne?

-Düşüneyim… Kahvaltıda peynir mesela mutlaka ararım. İyi bir peynir beni mutlu eder. Yumuşak peynirler güzeldir.

Zeynep: Bizi dinlediğiniz için teşekkürler. Şimdilik bu kadar!

11 Şubat 2022

Görüşlerinizi yorum olarak bırakırsanız  Eymen ve Zeynpe okurken mutlu olacaklardır. Şimdiden teşekkürler.

Selâmlar, sevgiler, hürmetler..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Share:FacebookX
Join the discussion

5 comments
  • Sevgili Zeynep ve Eymen çok güzel ve özel sorular hazırlamışsınız. Size teşekkürlerimi sunuyorum. Aldığınız cevapların size güzel ufuklar açmasını diliyorum

  • Eymen ve zeynep e teşekkür ederiz. Sizi tanıyabilecek bütün soruları sormuşlar ağzınıza saglik

  • Eymen, Zeynep çok güzel olmuş röportaj. Ben de sizin sayenizde merak ettiğim bazı soruların cevabını Dilara hocadan almış oldum. Teşekkür ederim???

  • Selamün aleyküm ve rahmetullah eymen ve Zeynep kardeşlerim ? Soruların hakkını vermişsiniz. Bir an bunları çocuklar mi hazırladı hakikaten diye düşünmedim değil ☺️ Çabanıza emeğinize sağlık ✨